Mardin Escort dar sokaklarında gece çökmeye başladığında, taş evlerin gölgeleri uzar, eski duvarlarda fısıltılar yankılanırdı. Şehir, binlerce yıllık geçmişiyle geceleri bambaşka bir dünyaya dönüşürdü. Eski hanlardan birinde, herkesin adını bile anmaktan çekindiği bir hikâye dolaşırdı: Kara Gelin’in Laneti. Söylentiye göre,
Mardin Eskort yüzyıllar önce bu hanın üst katında yaşayan güzel bir gelin, düğün gecesi ortadan kaybolmuştu. Onu en son görenler, hanın avlusunda beyazlar içinde süzülen bir siluetten bahsederdi. Ancak kimse onun kim olduğunu söyleyememişti. O günden sonra hanın üst katına kim çıkarsa, açıklanamaz bir korkuya kapılır, geceleri kapılar kendiliğinden açılır, rüzgâr bile esmiyorken perdeler dalgalanırdı. Bu hikâyeye inanmayıp meydan okuyanlar da olmuştu. Tıpkı üniversite için Mardin’e taşınan Defne gibi… Defne, arkeoloji öğrencisiydi ve böyle hikâyelere pek inanmazdı. Bir gece, arkadaşlarıyla iddiaya girerek hanın üst katına çıkmaya karar verdi. Eski taş merdivenlerden yukarı çıkarken kalbi hızla çarpıyordu ama kendine korkmaması gerektiğini söylüyordu. En üst kata vardığında kapıyı iterek açtı. İçeriye adımını attığında, birden hava buz gibi oldu. Mum ışığında, aynaya yansıyan soluk bir gelinlik gördü. Tam geri dönüp kaçacakken kapı gürültüyle kapandı. Aynadan gelen fısıltılı bir ses ona seslendi: “Benim yerime geçmeye hazır mısın?” Defne çığlık atıp geri adım attı ama sanki görünmez bir el onu tutuyordu. O an, hanın içindeki bütün mumlar söndü ve Defne’nin bilinci yavaşça kayboldu. Ertesi sabah,
Mardin Escort Bayan Defne’yi hanın avlusunda baygın halde buldular. Ama gözleri eskisi gibi değildi… İçine bakan herkes, sanki başka bir ruhun orada olduğunu hissediyordu. O günden sonra Defne eskisi gibi biri olmadı. Geceleri uykusunda fısıltılar duyuluyor, aynaya bakınca uzun uzun kendini inceliyordu. Ve bir gece, o da tıpkı efsanedeki gelin gibi aniden ortadan kayboldu… Şimdi, hanın avlusuna inenler, gece yarısı bir kadının yavaşça yürüdüğünü, beyazlar içinde süzüldüğünü söylüyor. Ama onun kim olduğunu kimse bilmiyor…